Futbol keyfinizi kaçırmak değil amacım. Futbolu, sporu daha adil ve dolayısı ile daha heyecanlı ve zevkli hale getirmek kendimce derdim.
Dünya Kupaları’nın maddi anlamda en çok kazananı FIFA’dır. En çok kaybedeni ise ev sahibi ülke. Siz bakmayın ‘Şu kadar milyon futbolsever dünyanın her yerinden geliyor’ sözlerine. Gelenlerin büyük çoğunluğu gelir seviyesi düşük veya orta halli futbol maceracılarıdır. Bir de zamparalar! Ev sahibi ülkeye günün sonunda 3 stadyum maliyeti kadar kar getirmez bu futbol turistleri. Ülkenin ya da şehrin tanıtımına da eften püften bir katkısı yoktur hani. Rio’yu bilmeyen kaldıysa, belki.
Maçlar hangi kıtada, hangi saat diliminde oynanırsa oynansın önemli karşılaşmaların canlı yayınları Amerikan ‘Prime-time’ına göre oynanır. Yani yayın haklarına en çok ‘parayı veren başlangıç düdüğünü çalar.’ Diğer dünya kupaları ve olimpiyatlar gibi.
Ev sahibi ülke, Avrupa ve Güney Amerika’dan ise kupayı kazanma oranı 3’te 1. Bağlı olduğu kıtadan şampiyon çıkmama olasılığı ise 16’da 1’dir.
Fikstür, hakemlerin tercihleri, grupların oluşumu, takımların şehirlere dağılımı, eleme ve final eşleşmelerinin programı hep ev sahibi ülkenin finale çıkmasının yolunu açmak için kurgulanır.
Yani Dünya Kupası da olsa futbol her yerde eyyamdır özetle.
Bu kez durum biraz farklı olacak. Maddi anlamda dünyanın en büyük futbol organizasyonu olan Şampiyonlar Ligi’nde son 4’e kalan takımlardan, doğal favori Brezilya’da ve bir önceki şampiyon, diğer favori İspanya Milli Takımı’nda toplam 19 futbolcu var. Sürekli bir şekilde her sezon haftada üç kez üst düzey fiziksel ve psikolojik performans ile oynamak zorunda kalan bu yetenekli yıldızların beklenenin çok altında performans sergileyerek, bırakın takımlarını şampiyonluğa, yarı finallere bile taşıyabileceğini sanmıyorum. Elbette hakem desteğinin ve latin ‘rayting’ kaygısının ‘normal’ boyutlarda kalacağını varsayarak bu tahmini yapıyorum.
Eğer tezimde haklı çıkarsam, Rio 2014 ve sonrası iki şey çok tartışılacaktır. Turnuvaya erken veda eden İspanya futbolundaki doping kullanımı ve Brezilya’da zaten var olan halk gösterilerininin yerini daha şiddetli çatışmalara bırakması.
Tartışılacak derken dünya medyasında, dünya gazetelerinde tartışılacaktır elbette. Yoksa bizim bakar ama göremeyen spor medyamız, okumayan ama yazanlarımız, dopingi, hakem eyyamlarını, halkın tepkisini sadece Türkiye üzerinden görmeye, eleştirmeye ve vurmaya alışıktır. O yüzden bir avuç ‘skor yazmayanı’ dışında bol bol futbolun evrenselliği ve güzelliği üzerine methiye ve skora göre eleştiri yazarlar. Hepsi bu.
Bizde yazar tayfası risk alıp önceden tahminde bulunmaz, analiz yapmaz, skora göre yazar. Böylece kendince ‘madara’ olmaz. Sonuçta oynanan bir oyun var, bunun sonucunu belirleyen saha içi ve dışı faktörler mevcut. Saha içine bakarsan Brezilya, İspanya, Arjantin ve Almanya favori. Bunu 10 yaşında FIFA 2014 oynayan çocuk bile biliyor.
Bence finalde İspanya, Brezilya olmayacak. Yukarıda üstü kapalı anlattım sebebini. Vakti gelince açarız. Biz yine risk alıp net bir tahmin yapalım; her türlü eyyam ve tezgâha rağmen Hollanda, İtalya, Almanya ve Belçika’dan biri 16’da 1’i başararak kupayı Avrupa’ya götürecek.
Artık önümüzdeki maçlara bakacağız. Ama görebilecek miyiz? İşte o muamma...
20 Aralık 2014 Cumartesi
20 Ağustos 2014 Çarşamba
Pes 2015 Türkiye'den Hangi takımlar Var
Pes 2015 Türkiye Liginden Hangi takımlar var? Bu soru son günlerde oyunu sevenler tarafından en fazla sorulan sorulardan biri birde oyunun ne zaman çıkacağı sorusu var. Her iki sorununda cevabı birbirine bağlı aslında. Kısa sürede her şey belli olacak.
10 Temmuz 2014 Perşembe
Balotelli Galatasaray'a Geliyor
Galatasaray’ın yeni teknik adamı Prandelli eski öğrencisi Mario Balotelli’yi getirmek istediğini Ünal Aysal’a bildirdi. Ünal Aysal’ın da sıcak baktığı Balotelli için önerilen para merak konusu…
Prandelli Çok Sert Konuşmuştu
Galatasaray’a getirmek istediği de konuşulan Balotelli’nin hayal dünyasında yaşadığını belirten Prandelli, “Balotelli, bir şampiyon değil, hedefleri olan bir oyuncu. Onunla ayrıldığımızda, eğer olmayı düşündüğü kişi olmak istiyorsa, gerçeği görmesi ve hayal dünyasında yaşamaması gerektiğini söyledim. Onu seviyorum, hala da seviyorum. Ancak gerçeği algılamalı ve kendi paralel dünyasını yaratmamalı. Ona İtalya ile yaşadığı bu tecrübeyi kullanması gerektiğini, çünkü milli takımın ona ihtiyacı olduğunu söyledim. Eğer dünyaya geri dönerse, hedefleri olan tek oyuncu da o değil” diye konuştu.
TOTEMFUTBOL.COM Özel Haber
Beşiktaş’ın 2014 – 2015 sezonu formaları ne zaman satışa çıkacak ?
Beşiktaş’ta 2014 – 2015 sezonu formalarının satışa çıkacağı tarih belli oldu.
Beşiktaş’ta 2014 – 2015 sezonu formaları 15 Temmuz 2014 tarihi itibariyle satışa çıkacak. 15 Temmuz da yeni sezon formasının bir tanesinin satışı yapılacak. Diğer formaların satışlarıda ilerki tarihlerde gerçekleşecek.
Yeni sezon formaları 129 TL den satışa çıkacak.
Yeni sezon formalarında çubuklu formanın olmayacağı söyleniyor.
TotemFutbol Özel Haberidir.
9 Temmuz 2014 Çarşamba
SARI LACİVERT KUMPAS
Fenerbahçeli,3 Temmuz 2011 sabahına uyandığında, kendilerine kurulan komplonun başlangıcını görmüş ve 3 yıldır devam eden belki de devam edecek olan direnişin simgesi olmuştur. Çağlayan Adliyesi’nde, sokak aralarında,mabedin yani Saraçoğlu’nun içinde biber gazı,jop,gaz fişeği yemelerine rağmen haklı davasını haykırmaya devam eden büyük Fenerbahçe taraftarı cefakarlığının karşılığını 2013-2014 sezonunda takımından şampiyonluk armağan edilerek almıştır.Bu şampiyonluk hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı kazanılan ilk şampiyonluk olması bakımından şanlı Fenerbahçe tarihinin en önemli şampiyonluklarındandır.
Bu tarihi şampiyonluktan daha sevindirici bir gelişme de 23 Haziran’da yaşandı.Suçsuzluğu,haksızlığa karşı duran sarı,kırmızı,siyah,beyaz demeden Adalete Fener Yakan yurttaşlarımız tarafından benimsenen Aziz Yıldırım ve arkadaşları hakkında yeniden yargılama kararı çıkarıldı.Yani bu süreçte hiçbir aklı olan insan Fenerbahçe’ye şikeci gibi çirkin tabirler kullanamayacak.Ancak görülen o ki bu tezgahın mimarları Aziz Yıldırım’ı inandığı değerlerden kopartmak için daha çok çalışacaklardır. Yazımı Aziz Başkanın şu çok sevdiğim cümleleriyle bitirmek istiyorum;
‘’Şimdi bu ulu çınarın dallarını kırmaya,budamaya çalışanlar gün gelecek Güneş’i görebilmek için yine bu çınarın tepesine çıkmak zorunda kalacaklardır.’’
Kıvanç Canay
TotemFutbol.com Köşe Yazarı
Galatasaray Bu Sene Ne Yaptı ?
Son iki sezonun şampiyonu , Avrupa Fatih'i Galatasaray bu sezon beklentileri neden karşılayamadı ya da başka bir tabirle 4. yıldızı neden takamadı ? Nedenleri gerçekten çok fazla . Öncelikle ; Futbolda tamamen herşey oyuncu da biter. Bir futbolcu çok istekliyse , gerçekten hırslıysa , inandıysa yapamayacağı bir şey yoktur . Zaten Galatasaray , Fenerbahçe , Beşiktaş gibi Türkiye'de büyük takımlarda oynuyorsa yeteneklidir. Ama aralarında hırs farkı vardır . Çalışma farkı vardır . Ve son olarak inanma farkı vardır. Galatasaray'lı futbolcular son 2 sezunun şampiyonu ünvanıyla sezona başladı. Süper Kupa'nın sahibiydi . Avrupa'da son 8 kez gören , Real Madrid , Schalke , Manchester United , Liverpool ve Braga gibi takımları yenmiş bir ekipti . Oyuncalarda gereğinden fazla bir güven vardı ve bu Galatasaray'lı futbolcuları olumsuz etkiledi . Ve diğer sezonlara göre biraz daha başarıya doymuşluk vardı. Bu en önemli etkendi .
2- Galatasaray iki sezondur aynı sistemi oynayan , bu sistemi benimsemiş ve sistemle başarı yakalamıştır.Ancak sezona değişik sistemler deneyerek başlanmıştır. Ve bu sistemi bulması uzun sürmüştür. Bu nedenle oyuncular da bu sisteme adaptasyon sorunu yaşamıştır . Ve hoca faktörü. Bu faktör çok önemliydi. Fatih Hoca'yı ailesinden daha fazla görüyordu oyuncular . Tabir-i Caizse babaları gibiydi . Yine sezon başında yaşanan Fatih hoca ve Yönetim arasında ki sorun oyuncuları çok etkiledi. Kafalarında " Acaba Fatih Hoca görevi bırakır mı ?" diye soru işareti oluşmuştu . Transferlerde yaşanan sorun , Sneijder transferi , Ünal Aysal'ın açıklamaları ve şüphesiz Fatih Hoca'nın Milli Takım'ın başına geçmesi görevi bırakmasında en büyük etkendi .
3- Hoca değişimi Galatasaray'ı çok etkiledi . Bunun sebebi sonucu sistem değişti . Ve Türkiye ligi'ni bilmeyen bir teknik adam Galatasaray'ın başına geçmişti . Özellikle Bazı futbolcular arasında yaşanan disiplinsizlik ve Florya'nın hali de Galatasaray'ı çok etkilemişti .
4- Yabancı oyuncular ve Türk oyuncular arasında yaşanan gruplaşmaydı . Özellikle antremanda yaşanan Gökhan Zan-Melo kavgası bunun en büyük göstergesiydi .
5- Selçuk İnan . Selçuk İnan 2 sezonda takımı en çok sırtlayan isimdi .Selçuk İnan'ın topla buluşamaması ve Hep oynadığı oyun kurucu ve merkez orta saha yerine çok koşan ve kenarlara yakın oyuncu olması onu çok etkiledi. Aynı zamanda yaşanan duran top sıkıntısı . Mesafe ne olursa olsun topun gerisine geçen Didier Drogba Selçuk İnan'ı küstürdü . Mancini ile arasında yaşanan gerilim ve yoğun taraftar tepkisi Selçuk'u psikolik men olarak zorladı . Bu durumda Selçuk'un küsmesi de Galatasaray'ı çok etkiledi .
6- Roberto Mancini ve Taraftarlar ;
Geldiği günden bu yana değişik taktik ve sistemleri , oyuncularla arasındaki ilişki , kağıda taktik yazıp futbolcuların ellerine göndermesi Galatasaray taraftarını çok kızdırmıştır ve Mancini ile taraftarların yıldızı neredeyse hiç barışmamıştır .
Ancak bu uzaklığın sebebi daha çok Fatih Terim gibi bir teknik direktörün ayrılması ve taraftarın onu unutamaması olmuştur. Hatta taraftarlar Fenerbahçe'ye kaybedilen derbi sonrası yaptığı baskın ve zaman zaman takıma küsmeleri takımda ve Florya'da olumsuz bir hava yaratmıştır .
7- Devre arası yapılan transferler . Devre arasında 9 tane transfer yapan Galatasaray bunlardan sadece 2 tanesinden verim alabildi .Umut Gündoğan ve Oğuzhan kayar ligde hiçbir maçta forma giyemedi . En istikrarlıları Alex Telles oldu. Bu da takıma verim sağlayamıyınca yine taraftar tepkisine yol açtı .
8- Yaşanan sakatlıklar. Galatasaray'da yaşanan sakatlıklarda büyük sorunlara yol açtı. Hamit Altıntop'un sakatlanması aslında pek farkedilmese bile Galatasaray'ı derinden sarstı .Geçen sezonun ikinci yarısında uyum sorununu yavaş yavaş atlatan Hamit'in daha fazla verim alınması bekleniyordu ki Hamit talihsiz bir sakatlık yaşadı . Belinden yaşadığı sorun sebebiyle bıçak altına yattı ve yaklaşık 5 ay sahalardan uzak kaldı . Bruma'da sezonun ikinici yarısı öncesi hazırlık maçlarında fit ve dinamik bir görüntü sergileyen Bruma'dan daha fazla verim alınması bekleniyordu ki O da Hamit gibi talihsiz bir sakatlık yşadı ve kupa maçı olan Tokatspor maçında sakatlandı .Çapraz yan bağları kopan Bruma ameliyat oldu . Kontejan da yer açmak amacıyla Gaziantepspor'a sezon sonuna kadar kiralandı . Belki de aralarında en çok acı yaşayan futbolcu olan Aydın Yılmaz
tüm Türkiye'yi korkuttu. Elazığspor ile yaşanan kupa maçında ayak bileği kırılarak sakatlanan Aydın da iyi bir yerli alternatafi olabilirdi .
9- Mevki seçimleri . Galatasaray'da başta Burak Yılmaz ve Wesley Sneijder olmak üzere birçok futbolcu değişik yerlerde oynadı . Burak Yılmaz geçen sezondan alıştığımız bir santrafor iken Birden kanatlarda görev almaya başladı. Her ne kadar forvet arkasında serbest oynadığında daha başaralı olduğunu gösteren Sneijder de ligin ikinci yarısının çoğu maçında sol kanat oynadı. Zaman zaman stoper oynayan Melo , Orta alanın kenarklarına geçen Selçuk ve Burak gibi kanat oynayayan Umut da diğer başka örnekler .
10- Yabancı kısıtlaması . Sezon başında Türk yıldızıları ezeli rakiplerine kaptıran Galatasaray yabancı futbolculara yönelmişti fakat yabancı kuralı vardı. Bu engel için ya elindeki futbolcuları gönderecekti ya da Avrupa pasaportu çıkaracaktı .Ancak elinde ki futbolcuları gönderemeyen ve AB pasaportu kabul görmeyen Galatasaray da sıkıntılar baş göstermişti .Bu önemli bir etkendi
11- Yoğun maç trafiği. Türkiye ligi , Şampiyonlar ligi ve Kupa gibi 3 önemli kulvarda yarışan Galatasaray'ın rakiplerine göre dezavantajı oldu . 3 güne bir maça çıkan Galatasaray'da hem psikolojk hem de fiziksel yorgunluk baş göstermişti .
Her ne kadar taraftarın beklentisi tam olarak karşılayamayan Galatasaray iyi diyebilinecek bir sezon geçirdi. Lig de 2. olup şampiyonlar ligine doğrudan katıldı , Juventus ve Real Madrid'li gruptan çıkıp Şl'de son 16'ya adını yazdırdı ve Türkiye Kupasını 9 yıl aradan sonra kaldırdı. Ayrıca dünya kupasına 6 tane Futbolcu gönderip Türkiye'den en fazla futbolcu gönderen takım oldu.
Yusuf Semih Köse
TotemFutbol Köşe Yazarı
Twitter : https://twitter.com/ YusufSemih34
Etiketler:
futbol,
galatasaray,
spor haberi,
süperspor,
totemfutbol,
totemspor,
transfer
8 Temmuz 2014 Salı
Kartal’ın Yeniden Doğuşu
Son 2 senedir istenileni veremeyen Beşiktaş elindeki tecrübeli genç oyuncularıyla sezona bomba gibi giriyor her ne kadar yabancı transferlerini gerçekleştiremeyen Beşiktaş taraftarlarının tepkisini alsada ben Fikret Ormanın bu tutumunu anlayışla karşılıyorum Beşiktaşa para için değil yürekten oynaycak futbolcularla sözleşme imzalıyor. Beşiktaşa fair-play çerçevesinde bir futbol oynatmak istiyor ve bunu başarıyorda teknik direktöründen tutun sahadaki futbolcusuna kadar saygılı ve erdemli futbolcularla yola devam ediyor şu an elimizdeki kadro ileriki zamanlarda şampiyonluk ipini göğüsleyeceğine inanıyorum çünkü kendi kulübüne rest çekerek beşiktaşa çok ucuza gelen bir futbolcumuz var işte bu oyuncu beşiktaşa para için oynamayan yürekten oynayan bir oyuncudur. Beşiktaşda oynamak zordur
Aslında futbolcuları sahada oynatan Beşiktaş taraftarıdır Galatasarayın UEFA şampiyonlar ligi , Fenerbahçenin bitmek bilmeyen kasası , Trabzonsporun güçlü bir altyapısı varsa Brşiktaşın’da tarihi vardır şimdi Beşiktaş takımına transfer yapamadığı için küçümseyen diğer büyük takımların unutmaması lazım Beşiktaş Amerika ile oynadığı hazırlık karşılaşmasında 5-0 lık yenilgiye uğratarak Amerikayı futboldan soğutmuş bir takımdır Yıldırım Demirören bu kadar borcu yapıp’da takımı bıraktı ardından Fikret orman bu taşın altına elini koydu hiç kimse şu maddi durumdayken vodofone Arena gibi bir statı 6 ay içinde bu hale getiremezdi maddi durumlar el verseydi şu an vodofone Açılmış olacaktı yavaş yavaş Beşiktaş eski haline geri dönüyor…
Yunus Emre Gündüz
Totemfutbol.com Köşe Yazarı
Etiketler:
beşiktaş,
demirören,
fenerbahçe,
fikret orman,
galatasaray,
kartal,
uefa,
yeniden doğuş
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)